16 Ekim 2011 Pazar

Sanmayin ki bu yalniz onun matemi.Halini goren gunes bile surgunde..

8 Temmuz 2011 Cuma

Tenha bir yüreği vardı.Her gelen biraz daha ıssızlaştırdı yüreğini.

Hepsinde duvar vardı."Ben"den duvarlar ördüler.Bencillikleriydi inatları.

Hal böyle olunca yürek nasıl "çoğalsın". Elbette "kısır" kalır duygular.

"İnsana dair tüm duygular yalandı."Aslında O da bunun farkındaydı.

Ama inanmamaktı işine gelen.Hem,belki de bu O'nun yanılgısıydı.

Sonra bir kez daha anladı ki,gerçekten "insana dair tüm duygular yalandı."

Acıtan nağmeler vardı.Nağmeler herkes içindi,ama acı yalnız Onaydı.

Sabit fikirleri vardı.Acıları da sabitti fikirleri gibi,özlemleri de öyle...

Yüreğini tenhalaştıran bunlardı belki de

Sırf bu yüzden yalan duygulara kanmıştı -kim bilir- Ama kana kana içtiği "yalandı"

Turuncu izler vardı O'nun yüreğinde.Bunlar,olgunlaşmamış bir aşkın izleriydi.

Aşkın olgunlaşmaması "yolcuların" mahareti,oysa O hancıydı.

Yolcular bencildi.Aşkta "ben" yersizdi ve "hiç"ten yoksun aşk ham kaldı.

Nesnesi gitti.Öznesi yine yalnız kaldı.




26 Haziran 2011 Pazar





Acının tecavüzüyle doğan,kimliği meçhul kafiyeler.
Kafiyelerden yüreğe sızan gözyaşı...Şairlik bu işte!
Oysa şaire kafiyeyi unutturan şey -her neyse o şey- güzel.
Rutini güzel hayatın.Kafiyeye gebe günlerin yokluğu güzel.
Varsın doğmasın kafiyeler.İçinde acı olmayan her şey güzel...







Aysız bir gece.Güneş bile yoksunken kendi şavkından,aydınlık ayın neyine?
Her yer gece.
İçinde doğan güneş kimin umrunda? Aysız bir geceye uyanmışken yer yüzü.
Gri,puslu hayatlara uyanan pembe,tozlu hayaller
Ne yana baksan hayal.Kimi düşünsen hayal -nasıl olduysa-
Neyi yaşamasan hayal.Neyi yaşamışsan da hayal.
Hayal   hayal-e  hayal-de...
Yaşarsın her halini hayalin.Her halini "yalın" yaşarsın,o ayrı.
                             07.10.2010

sözcükler yetseydi..

Bulutlar döküyor içini ama yağmur samimi
Ay samimi şavkında,güneş samimi 
Sen de samimisin ama sözlükler öyle mi? 
Anlattıkların anlayan kadar samimi! .

Birgün bir hikaye yazarsam ilk paragrafı bu olurdu=)

Yalnızca tren yolculuklarında dokunur kimi hayaller.Trenler...Dağı delen,en kıyılarda giden,arsız dalları kırıp da geçen....Kimi zaman çocukluğa dokunan.Raylarda oyunlar oynayan hayaller.Tren yolculuğu deyip de geçme.Eğer tren yolu kıyısında geçtiyse çocukluğun,o yolculuk sana çocukluğunun hatırlayamadığın anılarını bile fısıldar dinlemesini bilirsen eğer..
"Hayırlısı olsun"...Bundan daha aciz bir cümle var mı?

Acizlik alameti olan bu cümle,kimi zaman da bahane olur kurtarıverir insanı.
Aslında dünden razı olduğun bir durum karşısında direnmeyip "hayırlısı" dersin,sıyrılıverirsin işin içinden.
Ooh miss.bir aciz daha ne ister ki? =)

Hayali kadarmış geçen yılları
Acısı da bundanmış, kızgınlığı da
Geçmişinden bir suret görünmüş,bir hayal olmuş sonra
Peşini bırakmayan bir geçmiş,bir hayal...Bir de bu kalp ağrısı

İşte sonu olmayan bir hikaye daha
Hepsinde benzer acılar,benzer hayal kırıklığı 
Aynı yerde tıkanır bir yol daha
Hepsinin çıkmazı sevda sokağı




delirdiğimin ilk meyvesi =)


Gözünü yakan bir geçmiş
Hal böyleyken çoğu kelime anlamsız
Çoğu anlamsız kelime de dokunaklı.Var mı ötesi?
Geçmiş var yok ötesi.Artık özlemsin işte yalan gerisi.
Önün,arkan,sağın,solun,izin,sızın özlem.
Bu kadarsın.Özlem kadarsın.Çoksun yani
Yoksun da çoksun aslında.
Özlem çok,sen hiçsin
Haydi.Allah kurtarsın=) 

15.03.2011